19 Şubat 2012 Pazar

Buzlar Çözülünce



Buzlar Çözülünce

Otur yüreğinde baharı dinle
Anadolu’m buram buram gül kokar,
Çiçeğin özüne düşer her damla.
Sevgi bahçesinde sözler dil yakar

Yel eserde kırar dağın buzunu
Kardelen güneşe döner yüzünü
Koyaklar savurur suyun tozunu
Sevda denizine şimdi sel akar

Buzlar çözülünce gönlü durulur,
Yollar açılırda yare varılır
Gönülde kanayan yara sarılır
Yüreklere ılgıt ılgıt yel akar

Vurguni aşk için soyunur cenge
İlk bahar doğada kurarken denge
Ozan yüreğinde çözülür imge
Dudakta şiirler şerbet bal akar..









Ara Bul Beni

Emeğim yağmada bedenim yorgun
Karanlık sarmadan ara bul beni
Başımda kar boran fırtına gergin
Dallarım kırmadan ara bul beni

Gün batar yüreğe düşer serinlik
İçimde gölgede sıvı derinlik
Yağmurun arkası belli karanlık
Sağanak durmadan ara bul beni

Bülbülün namesi düşünce dile
Gönlünü bağladım sazımda tele,
Aldırma içimde coşan bu sele,
Sam yeli vurmadan ara bul beni..

Her türlü zorluğa gerilir bağrım,
Bir gelsen dinecek bedende ağrım,
Halkım için sana ey umut çağrım,
Toprağı sarmadan ara bul beni

Senin için yurtta sürgünde kaldım,
Ne türküler yaktım yoluna saldım,
Özgürlük. Uğruna kaç kere öldüm
Yol sona ermeden ara bul beni

Gel kaçırma benden ayın şavkını
Gayrı güneşinle sar şu halkımı
Ben sende yitirdim, Ey Hak aklımı
Serimi vermeden ara bul beni

Vurguniyim durdum umut seline
Gönlümü bağladım sazın teline
Düşmüşüm soysuzun zorba eline
Çarmıha germeden ara bul beni..



Emek Sevgi Üç Genini

Hayattan yaşarken haz al
Güller açsın gül teninde
Mana isen, Maddeye dal
Emek sevgi üç geninde

Yaşamak çok ayrı zevktir
Sevmek acı değil şevktir
İnsan zulüm değil meşktir
Emek sevgi üç geninde

Ben kendimi buldum demle
İnsan yaşamasın gamla
Deniz olur düşen damla
Emek sevgi üç geninde

İnsanı hak bilmez dinci
Kalır kendine yabancı
Ben yolcuyum dünya hancı
Emek sevgi üç geninde

Aslolan gelmek dünyaya
Özlem gurbetten sılaya
Gönül sığmaz bir saraya
Emek sevgi üç geninde

Sevgi ırmak ta akmaktır
Sevda hayata doğmaktır
İnsan! Aşkla var olmaktır
Emek sevgi üç geninde

Vurguni’ nin yar sefası
Âşık olmanın vefası
İnsan Haktır’ hem de hası
Emek sevgi üç geninde…

Abdullah Oral

İnsan Kalmak

Sevdanın tarifi olur mu? dostlar
Faili meçhulüm hak dedim diye
Emekçiyim dedim vuruyor puştlar
Para yoksa işte yok dedim diye

Sevdalım hayattır, cananım canım,
Zulme başkaldırdım dökülür kanım
Kuşatılmış solum, kanar dört yanım
Şu havlayan ite bak dedim diye

Emekçim sarılmaz yaran çok derin
Boynumda bu zincir senin eserin
Senin için kanar şu mundar tenim
Bu gidişin sonu bok dedim diye..

Halkımıza aşkım dağları aştı
Şu gönlüm hak için yollara düştü
Aşkın mayasını almadan pişti
Geceye bir kibrit çak dedim diye..

Kemik yalayan it düştü peşime
Zorbanın kılıcı saplı döşüme
Ne işler açtım bak garip başıma
Her gün azımıza çok dedim diye

Bağlamışım doğar iken karamı
Dost görünen yılan deşer yaramı
İyi gün dostları yaktı çıramı
Yaramdan elini çek dedim diye…

Dediler sırtına binek eğil ki
İnsan kalmak öyle kolay değil ki
Vurguni soysuza vermez meyil ki
Vuruldum, eğilmek yok dedim diye..

Abdullah Oral



18 Şubat 2012 Cumartesi

Dilim senden yandı, Gayrı küs sana

Gelincikler çiçeklensin diye yanağında
Gönlümü taktım aşkının dalına..



Dilim senden yandı, Gayrı küs sana

Beni hal bilmeze sen kul eyledin
Dilim senden yandı gayrı küs sana
Seni dinlemeyen seni anlar mı?
Feryad etme deli gönül sussana.

Dost bildiğin şimdi senden kaçıyor
Her gidenler ayrı yara açıyor
Gayrı yüzüm bu dünyadan göçüyor
Feryad etme deli gönül sussana.

Hazan vurur bozulur gönül bağım
Dumanı görünmez yanıyor dağım
Sana yalvarmaktan soldu dudağım
Feryad etme deli gönül sussana.

Yar dediğin gelip kapı çalmaz
Aşkın gözü kördür nedeni olmaz
Gayrı kimse gelip yaşını silmez
Feryad etme deli gönül sussana.

O seni sevmezse hatırını sormaz.
İkrar verse bile ikrar da durmaz
Senden geçmiş daha yar seni görmez
Feryad etme deli gönül sussana.

Vurguniyim gönül seni yıkmam
Çile dergahına daldım çıkamam.
Kül olmuşsun zaten seni yakamam
Feryad etme deli gönül sussana.
Dilim senden yandı gayrı küs sana..




Aşkı bilmezlere Kul ettin beni

Yeşil gözlerine bağlanıp kaldım,
Yar gönül dağına yol ettin beni
Bağrımda sönmeyen sanki bir hardın,
Yakıp kor eyleyip kül ettin beni

Kaçırma yar benden güzel gözünü
Bir baktın içerden yaktın özümü
Nasıl susturayım gönül sızımı
Akort tutmaz saza tel ettin beni..

Irgalar kalbimi aşkın krizi
Lokmanı bıktırır çekilen sızı
Seni gidi soysuz imamın kızı
Düşürdün aşkına dil ettin beni..

Tenin bedenimin dermanı olur
Yokluğun katlimin fermanı olur
Abdal gönlüm beni bir sende bulur
Yoksun yar kendime el ettin beni..

Nerde bir gül görsem yar seni sandım
Kerem oldum, Aslı narında yandım
Aşkınla divane mecnuna döndüm
Aşkı bilmezlere kul ettin beni

Vurguniden uzak tuttun elini
Hani nerde düşlerimin gelini
Coşturdun içimde sevda selini
Sokak sokak kanar sel ettin beni













Yürek kalem Olur Yazar Aşkları

İki gönül bir ayaya gelince
Yürekten yüreğe sızar aşkları
İçine inceden ateş düşünce
Dilde hece olur dizer aşkları

Duygular yol olur yele karışır
Akıl başta durmaz dağlar dolaşır
Çiçekten çiçeğe polen bal taşır
Gönül arı olur gezer aşkları

Güle nispet yapar bülbüldür diller
Dikeni batınca bükülür beller.
İçinden boşalır sessizce seller
Nisan yağmurları ezer aşkları

Sevda sularına destur verirken,
Yel deyse ırgalar aşka yürürken
Mum gibi titreyip yanıp erirken
Dil ressam olur da çizer aşkları

Yar sevdası öze düşüp yakarken
Gönül ırmak olup aşka akarken,
Vurguni neylesin gözler bakarken
Yürek kalem olur yazar aşkları…



Sevda Değimli ?

Dost a şifa olur dost’un nefesi
Dostluğu paylaşmak sevda değil mi?
İnsan dır insanın gönül Kabesi
Kırk kapıyı açmak sevda değil mi?

Bülbül gülden uzak gönül yasında
Can kuşu aşk diler her nefesinde
Dost gönül bağında dem sofrasında
Güllerini seçmek sevda değil mi?

Gerçeğe gel durma öyle batında
Bülbül gülü sarmış yar sıfatında
Erenler deminde erler katında
Dost dolusu içmek sevda değil mi?

İmgelerin kalpten kalbe akışı
Bir ömre bedeldir gülün bakışı
Aşkı muhabbetin yürek yakışı
Ateşlerden geçmek sevda değil mi?

Güle aşkla bakmak ibadet derler
Bir sevda yoluna verildi serler
içim kıpır kıpır ellerim terler
Kanatlanıp uçmak sevda değil mi?

Bir sevdaya düştüm göz pınarına
Canan aldı beni sürdü narına
Vurguni ozanım, bir, gülüş uğruna
Bu dünyadan göçmek sevda değil mi?







Gözlerin

Geçmedi vakitler gelmedi sabah
Gönlümde zinciri kırdı gözlerin
Gecenin aşkını bilmedi sabah
Aşılmaz bir kale surdu gözlerin

Gözüne vurulmuş gönlüm ezelden
Nasıl geçsin kalbim böyle güzelden
Ne farkım var söyle dalda gazelden
Aşkımı önünde serdi gözlerin

Çözüldü tenimde gizli bilmece
Tutuştu bir anda dilimde hece
Yatırdım gönlümü nar olmuş saca
Ateş oldu tenim sardı gözlerin

Gözüm gördü seni kader bağladı
Sensiz gözlerimde hüzün ağladı
Asırlardır duran sular çağladı
Beni ırmaklara sürdü gözlerin

Vurguni ozanım zordu bu gece
Yine dudağımda tutuştu hece
Dağ dayanmaz oldu Aşk denen güce
Yüreğim koyduğun nardı gözlerin..

Abdullah Oral



Gözlerimi Sana Döktüm

Yokluğun hüznüyle doldu yatağım
Ayrılık zehrini içtim dün gece
Şiirlerle dolup taştı otağım
Sensiz yüreğimi söktüm dün gece

Döne döne durdum kırık kanadım
Neden benden gittin sendin muradım
Cehennemdi yolun sendin sıratım
Hüzün deryasında aktım dün gece

Geceler sensiz zar, dı bu gece
Düşlerin gönlüme yardı bu gece
Yüreğimde yanan nardı bu gece
Şu gönlümü dara çektim bu gece

Eyleme yar beni gönlünden azat
İster sar yaramı istersen tuz at
Dön gel geri beni yeniden yarat
Gözlerimi sena yaktım dün gece

Her gelen bilmez ya bir şeyler söyler
Ne elim iş tutar ne ayağım yer
Ne olur yar bana beni geri ver
Gözlerimi sana döktüm dün gece

Ozan vurguniyim yâri çağrın
Onsuz hicranlarda yanıktır bağrım
Gel ki dinsin yar yürekte ağrım
Ölüm duvarını yıktım dün gece

Abdullah Oral